Yüreğimiz yandı: Eskişehir'deki orman yangınında 10 şehit

Eskişehir'de devam eden orman yangını söndürme çalışmalarında alevlerin arasında kalan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü şehit oldu. 6 yaralı taburcu olurken tedavisi süren bir işçinin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. Orman işçilerinin naaşları, kimlik tespiti ve DNA incelemesi için Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'na getirildi. Orman şehitlerinden geriye acı hikayeler kaldı.

Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınını söndürme çalışmalarından acı haber geldi. Alevlerin arasında kalan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü şehit oldu. Eskişehir'de ekiplerin alevlerin ortasında kaldığı an
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 24 kişinin aniden yön değiştiren yangının içerisinde kaldığını belirtti.
Sercan Utmi, Hilmi Şahin, Eyip Dereli, Tolunay Kocaman, Enes Kızılyel, Muharrem Can, İlker Onarıcı, Tekin Enes Sarıyıldız, Bayram Eren Arslan ve Alperen Özcan'ın cansız bedenlerine ulaşıldı. Acı ayrıntı: 10 gün önce evlenmişti
Kimlik tespiti ve DNA incelemesi için Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığına getirilen orman şehitlerinin naaşları, işlemlerinin tamamlanmasının ardından ailelerine teslim edildi. Orman şehitlerinin naaşları, kılınacak cenaze namazlarının ardından memleketlerinde toprağa verilecek.
AKUT; Alperen Özcan, Bayram Esen Arslan, İlker Onarıcı, Muharrem Can ve Tekin Enes Sarıyıldız için başsağlığı mesajı yayımladı. Mesajda "Aziz şehitlerimiz; Alperen Özcan, Bayram Esen Arslan, İlker Onarıcı, Muharrem Can ve Tekin Enes Sarıyıldız kahramanca ülkemizin ormanlarını, yeşil vatanı korumak uğruna en yüce bedeli ödeyerek aramızdan ayrıldılar. Her biri AKUT ailemizin çok değerli birer üyesi ve bu toprağın gerçek kahramanıydılar." denildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, orman yangınıyla ilgili Eskişehir ve Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı, yaralılara ilişkin açıklama yaptı.  Açıklamada 7 yaralıdan 6'sının taburcu olduğu, bir yaralının ise sağlık durumunun ağır olup tedavisinin yoğun bakımda sürdüğü belirtildi.
Gazeteci Gürsel Arslan'ın oğlu Bayram Eren Arslan da vefat edenlerin arasında. Gürsel Arslan, oğlunun birçok olayda olay yerine giden ilk isim olduğunu söyledi. Oğlunun AKUT görevlisi olduğunu ve Adıyaman'daki deprem bölgesinde bir ay kaldığını söyleyen baba Arslan, "Adıyaman depreminden geldikten sonra elleri mosmordu." dedi. Oğlunun bir ay önce yeni iş açtığını söyleyen baba Arslan, "Yangını duyunca kendisini tutamayıp koşarak gitti. Onunla gurur duyuyorum." ifadesini kullandı.
Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde görevli dozer operatörü olarak görev yapan 5 yıllık ormancı Eyüp Dereli de arkadaşlarıyla birlikte yangın söndürme çalışmalarında görevlendirildi. Şehit Eyüp Dereli’nin daha önce belediyede dozer operatörlüğü yaptığı ve 5 yıl önce doğaya olan sevgisi nedeniyle orman teşkilatına geçiş yaptığı öğrenildi.
Şehitlerden AKUT gönüllüsü Muharrem Can'ın, TUSAŞ'ta baş mühendis olarak görev yaptığı ve önemli projelerde yer aldığı ortaya çıktı. Şehit Can'ın, TUSUŞ tarafından geliştirilen jet eğitim uçağı HÜRJET'in de baş mühendislerinden olduğu öğrenildi. Orhan Kızıltepe, yakın arkadaşı Can'ın hayalinin insanlara yardım etmek olduğunu belirtip "6 Şubat depreminde de birçok ilde yine farklı illerde enkazda çalışmalar yaptı. Maddi ve manevi yardımını esirgemezdi. Gerçekten çok kıymetliydi. Bu vatan milleti adına çok faydalı bir insandı. Çok büyük bir kayıp gerçekten. Ölümü kendisine hiç yakıştıramıyorum." diye konuştu.
TUSAŞ, orman yangında şehit olanlar için sosyal medya hesabından taziye mesajı yayımladı. Paylaşımda, TUSAŞ mühendisi Can'ın, şirketin geliştirdiği jet eğitim uçağı HÜRJET ile çektirdiği fotoğrafa yer verilerek, "Eskişehir’de meydana gelen yangını söndürme çalışmalarında şehit olan kahraman orman işçilerimiz ve AKUT gönüllülerimizin acısı kalbimizdedir. Bölgeye destek için giden AKUT gönüllüsü çalışma arkadaşımız Muharrem Can başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun." denildi.
Yangında hayatını kaybeden Tolunay Kocaman'ın 14 Temmuz'da evlendiği öğrenildi. Tatil sonrası işe yeni başladığı öğrenilen Kocaman'dan geriye, eşiyle çekildiği fotoğraf kaldı.
Hilmi Şahin ile Sercan Ütni’nin söndürme çalışmalarına destek olmak için önceki gün arazözle bölgeye gittiği belirtildi. Aynı ekipte yer alan iki işçi de yaralandı.
Ölen iki ormancının 23 Ağustos 2022’de aynı gün orman yangını söndürme işçisi olarak işe başladıkları öğrenildi. Aynı gün hayatını kaybeden ve bekar olan iki mesai arkadaşının nöbet sırasında kaldıkları koğuşlardaki yataklarının üzerine Türk bayrağı serildi.
AKUT Gönüllüsü Alperen Özcan'ın 6 Şubat depremlerinde de görev yaptığı belirtildi. Özcan'ın Eskişehir'e gideceği gün de babasının tedirgin olduğu ve servise yetişememesi için trafikte oyalandığı ancak bölgeye gidecek aracın bekleyerek Özcan'ı aldığı öğrenildi. Şehit Alperen Özcan'ın kuzeni Hasan Biber, "Alperen'e dün saat 12.00'den itibaren ulaşamadık ancak oradaki iletişim kaynakları nedeniyle olduğunu düşünüyorduk. Annesi, babası, teyzesi ve dedesi saat 21.00'de hastanelere bakmak için Eskişehir'e doğru yola çıktılar. Polatlı'yı geçmek üzereyken bir haber geldi. Haberde şehit olduğunu söylemişler. Şehit olduğu haberini aldıktan sonra tabii acı haber tez yayılıyor. Hemen herkese haber ulaştı. AKUT'a gönüllü olarak yazılmıştı. Kendisi alışveriş merkezlerinde dışarıdan böyle halatlarla sarkıp cam temizleme işi yapıyordu. Güçlü, cesur, kendinden emin bir gençti. Zaten oraya da yardım etmeye; hem hayvanlar için hem insanlar için gitmişti. Eğitim hayatına tekrar dönmeyi düşünüyordu ama nasip olmadı" dedi. "OLAY SABAHI ANNESİNE MESAJ ATMIŞ" Biber, Özcan'ın ısrarla bölgeye gitmek istediğini belirterek, "Eniştemizin anlattığına göre, eniştem göndermek istememiş. Göndermek istemediği halde gitmek için çok ısrar etmiş. Hatta servise yetişmesin diye trafikte biraz oyalanmışlar ama işte ecel çekeceği için şehadeti yaşayacağı için yetişti. Oyalanmalarına rağmen servistekiler beklemişler. Şehadetinden önce saat 06.00'da annesiyle yazışması var; 'söndürme çalışmaları olumlu, soğutmaya başladık; eğer rüzgar tersten esmezse, yeniden alevlendirmezse bugün bitirebiliriz' gibi bir yazışma olmuş. Bir de öğlen saat 12.00 civarında annesiyle tekrardan görüşebilmiş. Ondan sonra da görüşme ihtimali olmamış zaten. En son Kahramanmaraş depremine de gitmişti. Diğer yangınlara da gidiyordu gönüllü olarak ama bu seferki gidişi biraz daha manidar oldu" diye konuştu.


Haber Kaynağı