Kendi başarını kabullenebiliyor musun? Imposter Sendromu
Başarıya ulaşmak zorlu bir yolculuktur, ancak bu yolculuğun en büyük engellerinden biri bazen kendi içimizden gelir. Imposter Sendromu, bireyin kendi başarılarını kabullenememesi, bunları içselleştiremeyerek dışsal faktörlere bağlamasıdır. Peki, kendi başarılarınızı kabullenebiliyor musunuz? Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal ntv.com.tr okurlarına özel yazdı.
Başarıya ulaşmak zorlu bir yolculuktur, ancak bu yolculuğun en büyük engellerinden biri bazen kendi içimizden gelir. Hepimiz zaman zaman öz eleştiri yaparız, ancak bazı insanlar başarılarını içselleştiremeyerek kendilerini bir sahtekar gibi hisseder. İşte tam da bu noktada, psikoloji literatüründe 'Imposter Sendromu' olarak adlandırılan durum devreye girer.IMPOSTER SENDROMU NEDİR?Imposter Sendromu, bireyin kendi başarılarını kabullenememesi, bunları içselleştiremeyerek dışsal faktörlere bağlamasıdır. "Şanslıydım", "Doğru zamanda doğru yerdeydim" veya "Beni abartıyorlar" gibi düşünceler bu sendromun en belirgin işaretleridir. Birey, ne kadar başarılı olursa olsun, bir gün 'gerçek yüzünün' ortaya çıkacağı ve aslında yeterli olmadığı fark edileceği korkusunu taşır.Bu sendrom bireyin hem psikolojik hem de sosyal hayatında önemli olumsuzluklara yol açabilir:•Başarılarını görmezden gelir: Kazandığı başarıları küçümseyerek, kendini hak etmediğini düşünür.•Özgüven kaybı yaşar: Kendi değerini sorgulamaya başlar, zamanla özgüveni düşer.•Aşırı çalışma veya erteleme: Kendini sürekli kanıtlamak için aşırı çalışabilir veya başarısız olmaktan korktuğu için risk almaktan kaçınarak işleri erteleyebilir.•Sürekli stres ve kaygı hisseder: Her an başarısız olabileceği korkusuyla yüksek kaygı yaşar.•İzolasyon eğiliminde olur: İnsanların onu değerlendirmesinden çekinerek sosyal ortamlardan uzaklaşabilir.•Depresyon ve anksiyete riski artar: Sürekli kendini yetersiz görmek, depresif ruh haline ve yoğun kaygılara yol açabilir.Bu sendromun gelişiminde birçok faktör rol oynayabilir:1.Çocukluk Dönemi ve Aile Faktörleri: Çocuklukta ebeveynlerin aşırı beklentili, mükemmeliyetçi ve eleştirel tutumu bireyin ileriki yaşamında kendi başarılarını sorgulamasına neden olabilir.
2.Kültürel ve Toplumsal Etkiler: Başarı ve yeterlilik konusunda yüksek standartlar belirlenen toplumlarda bireyler, başkalarıyla kıyaslanma baskısını daha yoğun hissedebilir.
3.Psikolojik Eğilimler: Anksiyete, depresyon ve düşük öz-değer algısı gibi faktörler Imposter Sendromu'nu daha da güçlendirebilir.Bu sendromun etkilerini azaltmak ve başarılarımızı içselleştirmek mümkündür. İşte bu konuda atılabilecek bazı adımlar:1. Farkındalık Geliştirmek
Öncelikle, Imposter Sendromu yaşadığımızı kabul etmek önemli bir adımdır. Başarılarımızı gözden geçirerek, elde ettiğimiz sonuçların şans eseri olmadığını fark etmek sürecin ilk aşamasıdır.
2. Öz-Şefkat ve Olumlu İçsel Diyalog
Kendi başarılarımızı küçümsemek yerine, onlara hak ettiğimiz değeri vermeliyiz. "Ben bunu başardım çünkü çok çalıştım" gibi olumlu içsel diyaloglar geliştirmek, öz-şefkatimizi artırır.3. Gerçekçi Hedefler Belirlemek
Başarılarımızı küçümsemek yerine, kendimize ulaşılabilir hedefler koyarak her adımın değerini bilmek gerekir. Küçük ama somut hedefler belirleyerek ilerlemek, özgüvenimizi pekiştirir.
4. Başarılarımızı Yazıya DökmekKendi başarılarımızı yazılı hale getirmek, onlara somut bir kanıt olarak bakabilmemizi sağlar. Aldığımız olumlu geri bildirimleri kaydetmek de bu süreçte faydalı olabilir.
5. Dışarıdan Destek AlmakSevdiğimiz insanlarla, mentorlarımızla veya bir terapistle bu konuyu paylaşmak, kendi düşüncelerimizi daha objektif bir şekilde değerlendirmemize yardımcı olabilir.Imposter Sendromu, bireyin kendine olan güvenini zedeleyen ve başarılarını gölgelemesine neden olan bir psikolojik fenomendir. Ancak farkındalık kazanmak, kendimize daha nazik olmak ve başarılarımızı sahiplenmek, bu sendromla başa çıkmanın anahtarıdır. Unutmayın, başarılarınızın mimarı sizsiniz ve onları sonuna kadar hak ediyorsunuz!