Kendi ailesini araştırırken önemli bir keşif yaptı. 105 yıl sonra ortaya çıkan gerçek

Aydın'da halk arasında ‘Beybaba' olarak tanınan ‘Kerimi' mahlaslı Mustafa Asım Efendi'nin mezarı, ölümünden 105 yıl sonra ortaya çıkarıldı.

Aydın'da uzun yıllardır mezarının yeri tam olarak bilinmeyen ve halk arasında "Beybaba" olarak tanınan Mustafa Asım Efendi'nin mezarı, yapılan araştırmalar sonucu gün yüzüne çıktı. 1851'de İstanbul'da doğan Kerimi, Osmanlı döneminde üst düzey memur olarak görev yaptı ve yaşamının son 20 yılını Aydın'da geçirdi. Aynı zamanda şair olarak da tanınan Kerimi, çok sayıda da divan eseri bırakmıştı.

Yunan işgali sırasında Aydın'daki konağı yakılan ve bazı eserleri kaybolan Kerimi'nin bugüne kadar 180'e yakın eseri toplandı ancak yıllardır mezarının yerine yönelik detaylı bir çalışma yapılmadı. 

 

Daha önce elde edilen bilgilere göre Kerimi'nin mezarının, yaşadığı evin bahçesindeki bir incir ağacının altında olduğu söylenirken, tam anlamında tespit çalışmaları ve evin konumu bilinmiyordu. Araştırmacı Yazar Selman Giritoğlu ve Tarihçi Dr. Hilmi Anaç, yaptıkları araştırmalar sonrasında Mustafa Asım Efendi'nin (Kerimi) evinin konumunu tespit ederek mezarını 105 yıl sonra ortaya çıkardı. Kerimi'nin 3. kuşaktan torununa ulaşılan Anaç ve Giritoğlu, Aydın'ın Beybabası olarak tanınan Asım Kerimi'nin mezarının tescillenmesini istiyor.

Asım Kerimi'ye kadar uzanan yolculuğunu anlatan araştırmacı yazar Selman Giritoğlu, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

 

"Kendi ailemin seceresini araştırıyordum. Denizli'deki büyük dedemizin mezarını bulduktan sonra da en büyük dedemizin kim olduğunu öğrendik. Dedemi araştırırken de tevafuk olarak Asım Kerimi Baba'yı duydum. Benim büyük dedemin adının da Asım Baba olduğunu fark edince merak ettim. Büyük dedem Asım Baba 1900 yılında doğmuş, Asım Kerimi Baba da 1900 yıllarına kadar hem Denizli'de ikamet etmiş hem de hem de memuriyetini burada devam ettirmiş.''

 

O dönemde Aydın'da kanaat önderi olarak görülen Mustafa Asım Efendi'nin ‘Beybaba' adıyla tanındığını söyleyen Giritoğlu, Asım Efendi hakkında şu bilgileri aktardı:

 

‘’İstanbul'da 1851 yılında doğmuş ve çok genç yaşta memurluğa atanmış. Sırasıyla bir çok ilde çalışmış. Denizli'de görev yaptığı esnada Denizli'nin önde gelen ailelerinden olan Saraçzade'lerin kızı Fitnat Hanımla evlenerek hayatını kurmuş. Son görev yeri Aydın'da da ömrünün son 20 yılını tamamlamış. Kendi köklerimi ararken böyle bir yolculuğa sürüklendim ve çok anlamlı bir amaca hizmet edeceğimizi düşünüyorum'.''

Tarihçi Dr. Hilmi Anaç ise "Mustafa Asım Efendi Aydın'da çok sevilen bir adammış. Daha detaylı araştırmalar yaparken Sicill-i Osmanî Zeyli'de kaydını buldum. Burada Osmanlı'daki memurların biyografileri bulunur. Bir baktık ki, karşımızda İstanbul beyefendisi, Fransızca bilen ve doğu-batı dillerine hakim bir insan. Böyle bir insanın Aydın'a gelip, Aydın'da tutulması bence çok önemli'' dedi.

 

Dr. Anaç, "En güzel divanlarını Aydın'da yazıyor. Ama bu divanlarının Büyük Aydın Yangını'nda yandığı kaynaklara geçiyor. Üçüncü kuşaktan torunu Nusret Beyefendi'ye de ulaştık, görüştük. Bu mezarın tescil edilmesi gerektiğini kendisine de söyledik. Çünkü bu mezar tescil edilmez ise yarın bir gün buraya bir beton dökülür, yol geçer ve mezarın izleri sonsuza kadar yok olur'' dedi.



Haber Kaynağı