Kartalkaya faciası davasında ara karar

Kartalkaya'daki yangın felaketine ilişkin davada bir kişi tutuklandı, bir kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bir sonraki duruşma 22 Eylül'e ertelendi.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 21 Ocak'ta 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı.

Mahkeme heyeti; otelde denetim yapan ev hapsindeki sanık itfaiye eri İrfan Acar'ın tutuklanmasına, mutfak görevlisi Faysal Yaver'in ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

Diğer tutuklu sanıkların tutukluluğuna, ev hapsi verilen sanıkların da adli kontrolünün devamına hükmedildi.

7 Temmuz'da başlayan duruşmanın 10. gününde müştekiler, sanıkların son sözleri ve avukatlar dinlendi. Duruşmada mahkeme başkanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin davada yargılanması talebinin Danıştay'a iletildiğini açıkladı. Sonraki duruşma için kamera kayıtlarında oynama yapılıp yapılmadığının tespitine, tüm sanıkların telefon kayıtlarının incelenmesine, otelin restoranındaki LPG sistemini kuranların kimliğinin belirlenmesine, itfaiye eri İrfan Acar'ın denetim sırasında neden bazı maddeleri boş bıraktığının da tespit edilmesine karar verildi. Davanın 2. duruşması 22 Eylül'de görülecek.

DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

Bugün görülen celse yine ifadelerle başladı. Davaya geçen günlerde kaçış görüntüsü ortaya çıkan Genel Müdür ve aynı zamanda otelin sahibinin damadı olan Emir Aras'ın sözleri damga vurdu.

O GÜNÜ GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

Duruşmanın onuncu gününde kafede aşçı olarak görev yaparken yangında yaşamını yitiren Eslem Uyanık'ın ablası Emel Uyanık, kendisinin yangınla ilgili telefonla aranarak haber verildiğini anlattı.

"Arayan kişi, 'Televizyonu açarsanız durumun vahametini anlarsınız' dedi. Gördükten sonra bayıldım." diyen Uyanık, "Bolu'ya geldim ve kardeşimin cesedini teşhis ettim. Ben de SGK'da denetçiyim. Bu kadar basit bir iş değil bizim işimiz. Tek bir harfin açıklamasını yapıyoruz raporumuzda. Bu insanları görünce işimizi ne kadar düzgün yaptığımızı anlıyoruz." şeklinde konuştu.

Uyanık, konuşması sırasında gözyaşlarına boğuldu.

"ALARM YOKTU, ÇIKIŞI GÖSTEREN TABELA YOKTU"

Yangından eşi ve çocuğuyla pencereden atlayarak kurtulan Gülnihal Temizkan ise şunları söyledi:

"Ben, eşim ve oğlumla birlikte otelde kalıyorduk. Eşim, 'yangın var' diye bağırdı. O sırada, 'ne var bu kadar panik yapacak' diye pencereden bakarken yangının büyüklüğünü gördük. Koridora çıkınca dumanın içinde kaldık.

Zincir yaparak dumanın içinde gitmeye çalıştık. Eşimle tekrar odaya döndük ve 'buradan çıkış yok' dedi. Sonra bir odanın kapısı açıldı ve geçtiğimiz odanın camından orada bulunanlarla birlikte pencereden atladık. Önce oğlumu attım sonrasında biz atladık.

Eşim arabanın anahtarını aşağıda bulunan birine atarak, pencerenin altına getirmesini istedi. Araç hemen oradaydı ve aracın üzerine atladık. Pencerelerden çarşaf bağlayarak aşağıya inenler vardı. Alarm yoktu, çıkışı gösteren bir tabela yoktu. Hayatta olduğumuz için şükredemez haldeyiz. Suçlu olan herkesten şikayetçiyiz."

"ALLAH'TAN KORKMAZ, KULDAN UTANMAZ"

Yangında sekiz yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin ise sanıklara sert sözlerle tepki göstererek, "Emir Aras'ın otelden eşi ve çocuğuyla birlikte kaçtığı bu görüntü yayınlandığı andan itibaren Türkiye ayağa kalktı. Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz. Gözümüzün içimize baka baka yalan söylemeye utanmaz." diye konuştu.

"Organize cinayet şebekesi." ifadesini kullanan Gültekin, şöyle devam etti:

"Biz takdiri mahkemeye ait olmak üzere burada bu olaya bulaşan aile, belediye personeli, İl Özel İdare personeli, Mudurnu enerji şirketi yetkililerinin hepsinin olası kasttan yargılanmasını talep ediyoruz. Emir Aras'ı kaçış görüntülerini milyonlar izledi, insan müsveddesi. Böyle bir cinayette dışarıda sanık kalırsa, yüreğimizde kan durmaz. Bu insanlar derhal tutuklansın; bunun başka izahı yok. Kat görevlisi şefi ve resepsiyon şefi nasıl dışarıda olur?" dedi.

Gültekin'in sözleri salonda alkışlandı.

TAHLİYESİNİ İSTEMEDİ: "KENDİMİ SAVUNACAK BİR ŞEY BULAMIYORUM"

Mahkeme başkanı, müştekilerin konuşmalarının ardından sanıklara tahliyeye ilişkin taleplerini sordu.

Sanıklar, önceki beyanlarının geçerli olduğunu belirterek tahliyelerini talep etti.

Grand Kartal Otel Genel Müdürü ve otelin sahibi Halit Ergül'ün damadı Emir Aras, çok pişman olduğunu ve tahliye istemediğini söyledi.

Aras, "Kendimi savunacak bir şey bulamıyorum." dedi.

Ergül ise kendini savunacak halde olmadığını ifade ederek sonradan savunma yapacağını belirtti.



Haber Kaynağı