Kartalkaya faciasına ilişkin davada ilk duruşmanın 8'inci celsesi görülüyor. Otel çalışanı Tuni Urhan, yangının başladığı anlarda personel arasında otel müdürünün "Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim." dediğinin konuşulduğunu iddia etti.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 21 Ocak gecesi 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın ilk duruşmasında birinci hafta geride kaldı.
Aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın yedinci gününde, gece yarısına kadar süren celsede son olarak tanıklar dinlendi.
"HAYAT KAYNAKLARIMIZI ALDINIZ" Duruşmanın 8'inci günü müştekilerin dinlenmesiyle başladı.
Yangında diş hekimi kızı Yasemin Tüzgiray (41), damadı Erhan Tüzgiray (48) ile torunları Defne (11) ve Demir Tüzgiray'ı kaybeden Gülşen Boncuk, gözyaşları içerisinde konuşmasına başlayarak sanıklara, "Gözümün içine bakın." dedi.
Gülşen Boncuk, "Sebep olanların gözünün içine bakmak istiyorum. Oğlum, gelinim, iki torunum öldü. Gözümün içine bakın. Kendiniz kurtulurken orada yanmaya bırakamazsınız. Ben istiyorum ki siz ölmeyin; her gün, '78 kişinin katiliyiz' diye ölmeyin, inleyin. Ölmek temizliktir. Biz artık çocuklarımızı göremeyeceğiz. Ben artık kuzucuklarımızı, çocuklarımızı göremeyecek miyim? Hayat kaynaklarımızı aldınız." diye konuştu. "4'ÜNCÜ KATIN TAMAMEN YANDIĞINI GÖRDÜM" Otelde kayak odasının sorumlusu olarak çalışan Şenol Güven (44), tanık olarak ifade verdi.
Yangın anında 349 numaralı odada kaldığını ifade eden Güven, "Kayak odasından sorumluyum. Yangın anında odadaydım. Yanımdaki arkadaşım uyandırdı, 'yangın var' dediler. Hızlı bir şekilde kalkarak kayak çıkışından dışarı çıktım." dedi.
Çıktığında 4'üncü katın tamamen yandığını gördüğünü dile getiren Güven, "Otelin sağ tarafında merdiven dayalıydı. Ceyda Hacıbekiroğlu'nu gördüm, yabancı uyruklu yardımcısı vardı. Emir Aras'ı da orada gördüm. Merdivenle 20 kişinin kurtarılmasına yardımcı olduk. Yaralılara yardımcı olmaya çalıştık." ifadelerini kullandı.
Güven, Alarm duymadığını ve yangın tatbikatının da yapılmadığını dile getirip "İş güvenliği uzmanı da yoktu. Otelde yağmurlama sistemi yoktu." dedi. "DIŞARIYA NASIL ÇIKTIĞIMI HATIRLAMIYORUM" Çamaşırhanede çalışan Tahsin Öztürk (57) de tanık olarak ifade verdi.
Dışarıya nasıl çıktığını bilmediğini söyleyen Öztürk, "Uyuyordum, 'yangın var' dediler. Çamaşırhaneden havlu aldım, üst katlara çıkamadım. Dışarı çıkarak insanlara yardımcı olmaya çalıştım. Dışarıya nasıl çıktığımı da hatırlamıyorum. Dışarı çıktığımda Halit Ergül'ün kızlarını gördüm." diye konuştu. "ODALARDA SİGARA İÇİLDİĞİ İÇİN YANGIN DEDEKTÖRLERİNİN KAPATILDIĞINI DUYDUM" Otelde odalarda bulunan minibarlardan sorumlu olan Tuni Urhan ise otel müdürü Zeki Yılmaz'ın yangının başladığı anlarda "Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim." şeklinde konuşmalar duyduğunu iddia edip şöyle devam etti:
"9 ile 12'nci katların içeceklerinden sorumluydum. Olay gecesi kayak odasının olduğu katta kalıyordum. Babam da çamaşırhanede çalışıyordu. Bir süre sonra babamla buluştuk ve otelin ön tarafına geçtik. Otelden dışarı çıktığımda saat 03.00'e geliyordu. Yangın alarmı duymadım, yangın tüpü ve yağmurlama sistemi görmedim. Yangın eğitimi verilmedi, tatbikat yapılmadı. İş güvenliği uzmanı bildiğim kadarıyla yoktu. Odalarda sigara içildiği için yangın dedektörlerinin kapatıldığını duydum. Beni Kadir Özdemir işe aldı. Ön tarafa çıktığımda birkaç kişi vardı. Personel arasında, Zeki Bey'in 'kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim' dediği konuşuluyordu. Zeki Bey'in birkaç personeli de garaja gönderdiğini duydum."
"OTELDE YAĞMURLAMA SİSTEMİ YOKTU" Otelde yağmurlama sisteminin çalışmadığını ve yangın eğitimi almadıklarını söyleyen resepsiyon görevlisi Elanur Gönültaş tanık olarak verdiği beyanda, "Otelin resepsiyon kısmındaydım. Yangın olduğunu söylediler. Ufak bir yangın olduğunu düşündüm ama koridora çıktığımda çok fazla duman vardı. Alarm duymadım. 2 aydır Grand Kartal'da çalışıyordum. Otelde yangın eğitimi ve tatbikatı yapılmadı. İş güvenlik uzmanı hiç görmedim. Yağmurlama sistemi de yoktu. Resepsiyonda yangın alarm butonu görmedim. Resepsiyonda sesli anons sistemi yoktu." ifadelerini kullandı.
"OTEL ÇIKIŞINDA YÖNETİMDEN KİMSEYİ GÖRMEDİM" Yangın sırasında otel dışında yöneticilerden kimseyi görmediğini söyleyen, kat görevlisi olan Hasip İke, tanık olarak verdiği beyanda, "Grand Kartal'da kat görevlisiydim. 6. katta görevliydim. Saat 2 buçuk civarı yangın olduğunu duydum. Koridordaki seslere uyandım. Panik bir şekilde direkt çıkmaya çalıştık. Garaj kapısından çıktım. Dışarı çıktığımda çalışanları gördüm." dedi.
"Zeki Yılmaz'ın yangının olduğu gece ‘Müşterileri uyandırmayın, personeli uyandırın, yangına müdahale edin' sözlerini duydun mu?'" sorusu üzerine Hasip İke, "Duymadım" diyerek, "Zaten psikolojik olarak dağılmıştık, herkes ayrı yerlerdeydi. Otel çıkışında yönetimden kimseyi görmedim." dedi.
"ÜÇ SEZONDUR YANGIN TATBİKATI EĞİTİMİ ALMADIM"
Otelde ekmek ustası olarak çalışan Mehmet Gündüz tanık olarak verdiği beyanda, alevleri söndürecek bir şey bulamadıklarını, 3 sezondan bu yana ise yangın tatbikat eğitimi almadıklarını kaydetti.
Gündüz, "Grand Kartal’da ekmek ustası olarak çalışıyorum. Bu sene 4’üncü seneydi. Gece 11-12 arası mesai başlıyor benim. Sabah 8’de işim bitiyor. O gece benimle birlikte Fidan Kurt, Faysal, Yusuf vardı. 3-4 arası Yusuf Usta araya çıkıyor. Yusuf Usta bana 'yangın var' dedi ve elimdeki işi bırakıp yangının olduğu alana baktım. Yangın söndürecek bir şey bulamadım. Yangın tüpünü göremedim. Faysal ve ben personel katlarına indik. Personeli kaldırdık, onlar yardımcı olsunlar diye. Misafirler için Yusuf Usta resepsiyona çıktı. Orada ne konuştular, ne oldu bilmiyorum. Faysal’ın elinde ne var ne yok bilmiyorum. Arada geceleri yemek yapardık ama o akşam yapmadık. Grillplate şov alanın içinde. Sabit benmari şov alanın dışında. Yangın alarmı duymadım. Yangın tüpünü fotoğrafta gördüm. Daha önce gördüm ama o akşam görmedim. Ben üç sezondur yangın tatbikatı eğitimi almadım. Şov alanında gece çalışma yapılmaz. Grillplate üstünde bulunan davlumbazda yağmurlama sistemi yok. Yangın merdiveni otelin içindekini biliyorum" dedi.
"MUTFAKTA YANGIN TÜPÜ GÖRMEDİM"
Grand Kartal Otel'de kahvaltı bölümünde çalışan Fidan Kurç, tanık olarak verdiği beyanda, yangın sırasında mutfakta yangın tüpü görmediğini belirtti.
Kurç, "09.12.2024 tarihinde Grand Kartal’da çalışmaya başladım. Gecede iki ekmekçi, iki kahvaltıcı vardık. Yangını Yusuf Karahanlı’nın söylemesi üzerine fark ettim. Gece 12 gibi işe başlarız. Bazen yemek yapıp yiyoruz. O gece yemek yemedik. Çok uzaktan parlamasını fark ettim, mutfakta yangın tüpü görmedim. Tüp olsaydı bile müdahale edemezdim, çünkü eğitimini almadım. Yangını görünce hemen çıktım mutfaktan ve Reşat Bölük’ü arayıp yangını haber verdim. Arkadaşlarımızın katlarına indim, haber vermek için. Yusuf Karahanlı resepsiyona gitti, herkesi haberdar etmek için. 03.36’da 112’yi aradım. Yangından yarım saat sonra 112’yi aradım. Dördüncü kattan birinci kata indim. Garaj kapısından çıktım. Çıktığımda personel oradaydı ve kimse yardım etmek için çalışmıyordu. Yangına bakıyorlardı. Emir Aras, Emine Hanım, bunlar emir ve talimat veriyordu. Yangın müdahale ekibi kurulup kurulmadığını bilmiyorum. Alarm sistemi duymadım, yağmurlama sistemi yoktu. Personel garaj kapısının çıkışında sigara içerdi. 2. ya da 3. katta sigara odası vardı, orada da yangın sensörü yoktu. Grillplate 12 buçukta açılmaz. Grillplate ve benmari cihazları sabah 6’da açılır. White Fox faaliyetteydi. Orası ile bağlantımız yoktu. Orada çalışan arkadaşlarla asansörde karşılaşıyorduk. Çalıştığımız cihazlar için eğitim verilmedi. Grillplate de kullanıyorum, benmari kullanıyorum. Şov alanında da iki ocak vardı, kullandığımız" diye konuştu.
"RESEPSİYONİSTİ UYARDIM, 'YANGIN VAR, BUTONA BAS' DEDİM"
Otelin mutfak bölümünde ekmek ustası olarak çalışan Yusuf Karahanlı, tanık olarak verdiği beyanda yangını fark edince resepsiyonistten yangın butonuna basmasını istediğini öne sürdü.
Karahanlı, "O gece saat 11 sularında işe başladım. Fidan Kurç, Mehmet Gündüz ve Faysal vardı. Mehmet Usta benden farklı işler istedi, onları da teslim ettim. Yaptıklarımı pişirdim. Tepsileri mutfağa götürürken dumanı fark ettim. Dumanın nereden geldiğini çözemedim. Mutfağa gelip 'Yangın var!' diye seslendim. Mehmet Usta, Faysal ve Fidan alt katlara inip personeli uyarmaya gitti. Ben o sırada resepsiyona çıktım ve resepsiyonisti uyardım. 'Yangın var, butona bas!' dedim. O, bilmediğini söyledi. 'Bilmiyorsan müdürünü ara, şefini ara.' dedim. Sonra aşağıya indim. Garaj kapısına dışarıdan gittim. İçeriden kimin açtığını bilmiyorum. Sonra hep birlikte otelin önüne çıktık. Şov alanının yerden yüksekliğinden fazlaydı yangın. Eğitim verilmedi, tatbikat yapılmadı. Şov alanında gece çalışan olmaz, sadece sabah kahvaltıda çalışanlar olur. Ben ve Mehmet Gündüz ekmek ustasıyız, Faysal ve Fidan Kurç 12’de başlar. Ben 3-4 arası tüm işlerimi hallederim, sonra molaya çıkarım. Grillplate’in gece çalıştığını görmedim, sabah kahvaltı saatinde çalıştığını gördüm. Mutfaklardan Reşat Bölük sorumlu. Bu cihazların temizliğinden steward’lar sorumlu. Denetimini aşçıbaşı yapar. Grand Kartal’da elektrik teknikerlerini olaydan sonra tanıdım. Zeki Yılmaz’ı otelin genel müdürü olarak biliyorum. Emir Aras’ı patron olarak biliyorum. Ceyda Hacıbekiroğlu otelde emir talimat vermiyordu. Elif Aras’ı da patronun kızı olarak biliyorum. 03.06’da şov alanına girdim ama hiç koku falan duymadım" ifadelerini kullandı.
"BENİM MUAYENEMDE YANGINLA İLGİLİ KONULAR UYGUNSUZ OLARAK TESPİT EDİLDİ"
Türk Standartları Enstitüsü'nde (TSE) asansör muayene uzmanı olarak görev yapan Taha Mermer, kendi denetimlerinde otelde uygunsuz raporu verdiğini belirtti.
Mermer, "TSE’de asansör muayene uzmanı olarak çalışıyorum. 2018 yılında asansör kontrolü yaptım ve o tarihte uygunsuz olduğunu tespit ederek form düzenledim. Sonrasında 4-5 farklı arkadaş farklı tarihlerde kontrol yaptı. Onlar da tespit edilen uygunsuzluklar forma işaretlendi. Mavi hafif kusurlu, sarı kusurlu, kırmızı uygunsuz, yeşil uygun anlamına gelir. Mavi ve yeşil etiketler takılan asansörlerde kullanıma devam edilir. Mavi etiket 1 sene kullanıma devam edebilir. Sarı kusurlu 120 gün, kırmızı da 60 gün süre tanınır. Bu sürelerin bitiminde tekrar kontrol yapılır. Eksikler giderilmemişse yeniden form hazırlanarak ilgili yerlere bildiriyoruz. Tanığın savcılık ifadesi okundu. Grand Kartal’daki benim muayenemde yangınla ilgili konular uygunsuz olarak tespit edilmiş. Benden sonraki kontrollerde bu durum uygun olarak tespit edilmiş" ifadelerine yer verdi.
DAVA ÇARŞAMBA GÜNÜ DEVAM EDECEK
Gece saat 00.00'da biten duruşmaya 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü’nün tatil olması sebebiyle çarşamba günü saat 09.00'a kadar ara verildi.