Dünya Bankası tarafından Türkiye'ye yönelik proje onaylarının artmasının, ekonomi politikalarına güvenin kuvvetlendiğinin göstergesi olduğu ifade edildi. Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Kulaksız, Türkiye'ye yabancı sermayenin akışlarının hızlanacağını öngördüklerini ifade edip "Yüzde 3'lük büyüme görmek gayet iyi bir tablo." dedi.
Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Sibel Kulaksız, Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulunca, Türkiye'nin elektrikli demir yolu taşımacılığını yaygınlaştırma çabalarına destek olmak ve halk sağlığı acil durumlarına yönelik hazırlık ve yönetim kapasitesini iyileştirmek amacıyla toplam 910 milyon dolarlık finansmanı onaylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kulaksız, Demiryolu Geliştirme Projesi'nin önemine değinerek "Sadece Türkiye'ye değil, diğer çevre ülkelere de fayda sağlayacak bir proje bu. Dünya Bankasının Türkiye'ye yönelik proje onaylarının artması ekonomi politikalarına güvenin kuvvetlendiğini gösteriyor. Finansmanı yeni onaylanan proje bunun bir örneği. Önümüzdeki dönemde de bazı projeler olacak."
"TÜRKİYE'NİN BÖLGESİNDE EKONOMİK BÜYÜME KUTBU OLMA POTANSİYELİ TAŞIDIĞINI GÖRÜYORUZ" ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump'ın, daha çok ticaret politikalarına odaklandığını ifade eden Kulaksız, Türkiye ile yapılan görüşmelerde iki ülke arasındaki potansiyel işbirliği alanlarının değerlendirileceğini düşündüklerini belirtti. Kulaksız, Türkiye'nin ABD ile olan ticaret hedefini hatırlatarak, "Türkiye-ABD arasındaki ticarette çok büyük bir hedef var. Ona ulaşmak için şu anda birçok kurum hızlı şekilde çalışıyor." dedi. "Dünya Bankası olarak ticaret rakamlarına baktığımızda, son 40 yılda Türkiye ile ABD arasındaki ihracat ve ithalat rakamlarının çok hızlı büyüdüğünü ama alt kalemlerde aynı ürünler olduğunu gördük." diye konuşan Kulaksız, "Hem ihracatta hem de ithalatta ürünlerin sıralaması bile değişmemiş. Bu bize şunu gösteriyor, Türkiye ABD'ye ihraç ettiği ürünlerde uzmanlaşma yoluna gidiyor, çeşitlendirme yoluna gitmiyor. Bu kötü bir şey mi, hayır. Bu demek oluyor ki biz yaptığımız işi daha da iyi yapıyoruz, daha da rekabetçi oluyoruz. İhracat yapan geleneksel sektörlerimiz var, bu rakamlar bize ne kadar başarılı olduklarını gösteriyor. Ancak yeni sektörler ortaya çıkıyor. Türkiye'yi üst gelir grubunda görmek istiyorsak yüksek değerli ürünler üretip bunları ihraç etmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
"FAİZ İNDİRİMLERİ BÜTÜN ÜLKELERDE GÖRÜLÜYOR" Küresel ekonomide sıkı para politikasının dinginleşmeye başladığını anlatan Kulaksız, faiz indirimlerinin yavaş yavaş bütün ülkelerde görüldüğüne vurgu yaptı. Kulaksız, uzun süre sıkı para politikası uygulamasının ekonomik büyümeye olumsuz etki ettiğine işaret ederek, "Faiz indirimleriyle global olarak yatırımların artacağı, ekonomik büyümelerin görüleceği bir döneme girdik. Yani Türkiye'ye yabancı sermayenin akışları hızlanacaktır diye umuyoruz, tamamen global bir bakış açısıyla. Bu da bizim için iyi bir beklenti. En yavaşladığımız zamanda bile yüzde 3 civarı bir büyüme gördük. Bu ülke, daha önce yüzde 8'leri gördü ki gayet hızlı bir büyüme bu. Küresel duruma baktığımızda, diğer ülkelerde yüzde 1'lik, hatta negatif büyümeler görürken, Türkiye'de yüzde 3'ü görmek gayet iyi bir tablo." değerlendirmesinde bulundu. Kulaksız, Türkiye'nin ekonominin her alanında güçlü bir ülke olduğunu ancak mevcut potansiyelin henüz tam anlamıyla kullanılmadığını söyledi. Bu potansiyelin etkin şekilde değerlendirilmesi halinde Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler grubuna ulaşabileceğini ifade eden Kulaksız, rakamlara bakıldığında Türkiye'nin bölgesinde ekonomik büyüme kutbu olma potansiyeli taşıdığını gördüklerini dile getirdi.