Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, NTVRadyo'ya konuk oldu
Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk, NTVRadyo’ya konuk oldu. Sağtürk, bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek olan Anadolu Opera ve Bale Festivali hakkında konuştu.
Devlet Opera ve Balesi bu ay 1. Anadolu Opera ve Bale Festivali'yle birlikte bir doğu turu atacak. 2024-2025 sanat sezonunda da Anadolu’nun bir çok kenti opera ve baleyle buluşacak. İlk durak Şırnak.
Festival öncesi Devlet Opera Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk NTVRadyo’dan Zeynepgül Alp’in sorularını yanıtladı. İlk olarak bu festival fikrinin nasıl ortaya çıktığından başlayalım? İlk kez opera bale temsili izleyecek olan şehirler var. Festival rotası neye göre belirlendi ve hangi şehirler opera ve baleyle buluşacak?
Bu Devlet Opera ve Balesi kurumu ailemiz olarak çok değerli ve heyecan verici bir proje. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren bir Türkiye haritası açtık ve hangi illerde hiç olmamışız ya da nadir illerde olmuşuz, biraz sanata susamış illerimizi tespit etmek istedik. Birçok il karşımıza çıktı ve bu minvalde bir masa başı çalışması yaptık. Buralardaki sahne alanları, izleycimizle nerelerde buluşabiliriz uzun bir analiz yaptık. Sonra da sıralama yaptık.
Ayın 7’sinde Şırnak’tan başlayan temsillerimizle birlikte Ardahan, Kırklareli, Hatay gibi illerimizi öncelikli belirledik. Aralık ayının ortalarına kadar festivalimizi tamamlamış olacağız. Ancak daha sonra ‘Opera ve Bale Her Yerde’ mottosuyla 18 ile daha gidilecek. Bütün yıla yayılan bir festival yapısı olacak. Kendi sanatçılarımız ve kendi bütçemizle organize ettiğimiz bir organizasyon. Aynı zamanda 'Yetenek Her Yerde' mottosuyla gittiğimiz illerde gençleri, çocukları ölçümlere sokacağız. Onların yeteneklerini tespit etmeye çalışacağız. Aileleriyle konuşacağız. İlerdeki dönemlerde de bu işin beşiği olan konservatuvarlarımıza talep sayısında bir artış sağlamaya çalışacağız. DOB olarak bu yetenekleri yerlerinde tespit ederek bir heyecan oluşturmaya çalışacağız. Çok heyecanlıyız hepimiz. Opera ve baleye karşı daha öncesinde bir ön yargı olduğunu düşünüyor muydunuz? “Tarihi bir dönüm noktasındayız” diyorsunuz. Zannediyorum festivalin amaçlarından biri de bu ön yargıları yıkmak.
Elbette. Kültür Bakanlığımız, Kültür Yolları’yla çok büyük bir çalışma yapıyor. Biz de bu festivallerde sanatçılarımzıla temsillerimizi sunuyoruz. Buradaki heyecanın ne kadar arttığını gördükçe aslında kendi Genel Müdürlüğümüzde bir kılcal yol da oluşturmaya çalışıyoruz. Ben seyircilerimize bir teşekkür borçluyum. Müthiş bir teveccühle karşılaştık. 1 buçuk yıldır tarihi rekorlar kırıldı. 75 yılın rekorları kırıldı. Hem yerleşik temsillerimizde hem festivallerimizde sayılar 2-3 misline gelir hale geldi. Uluslararası başyapıtların yanı sıra yerli ve milli eserlere elbette ki önem vererek, seyircimizle buluşturduktan sonra bu teveccühü gördüm. O yüzden ülkemize, halkımıza, seyicimize minnettarım.
GILGAMIŞ DESTANI’NDAN MİDAS’IN KULAKLARINA, ÇELEBİ OPERASI’NA…
Çeşitliliği artırmaya çalıştık. İstanbul Devlet Opera Balesi’yle Adnan Saygun’un ‘Gılgamış Destanı’nı çalışıyoruz. Ferit Tüzün’ün ‘Midas’ın Kulakları’nı İzmir Devlet Opera ve Balemiz için hazırlıyoruz. Ankara’da da Cemal Reşit Rey’in el yazması notaları var bizde beyaz eldivenlerle tuttuğumuz ve ço kdeğer verdiğimiz orjinal el yazmaları. Onların üzerinde çalışıp ‘Çelebi Operası’nı ilk seyirciyle buluşturmak için Ankara Opera Balesi’nde hazırlanıyoruz. Bunun dışında ‘Cumhriyet Oratoryosu’ geliyor. ‘Hacı Bektaş-ı Veli Oratoryosu” geliyor. Çeşitliliği ne kadar artırırsak, seyircimize de o kadar dokunabiliyoruz. Bu yüzden son derece mutluyuz ve ümitliyiz. Yeni bir dünya doğuyor gibi geliyor bize şuan. Anadolu Opera Bale Festivali’nde hem klasik eserler var hem popüler eserler var. Nasıl bir seçki yaptınız?
Biliyorsunuz benim genel müdürlüğümden önce o bölgelerde elimden geldiğince okulculuk faaliyetleri, sanat okulları, okullara destek vermeler gibi o bölgelerde çok bulunmuştum. Dolayısıyla sosyopsikolojik farklılıklar var. Eser seçimlerini de ona göre organize etmeye çalışıyoruz. Şırnak’ta bir konser programıyla gideceğiz ilk etapta. Daha çok türkülerin de olduğu bir konser programı bu. Sadece seyirci yapısı değil, orada bulunan sahnelerin efektif kullanımı açısından da iyi bir analiz yapmak durumunda kaldık. Eser seçimlerini de ona göre yapmaya çalıştık. Festivalin sonrasında hazırlayacağımız rapor bize çok büyük ümitler verecek. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin tüm vilayetleri DOB’un eserleriyle buluşacak.
“KONSERVATUVARLAR YENİDEN YAPILANMALI”
Özellikle gençlere dokunmak ve onları cesaretlendirmek adına başka neler yapılacak?
Konservatuvarlarda yeniden yapılanma gerekiyor. Yatılı birimlerin tekrar açılması gerekiyor. Yatılı birimler olmasaydı İzmir’den Ankara’ya benim ya da diğer arkadaşlarımın okumak için gelmesine imkan olayacaktı. Çünkü çok küçük yaşlardan başlanılan bir sanat dalı. Dolayısıyla bu yapılanmayı tekrar sağlayabilmek için konsevatuvar danışma kurulunda da hep bu konudan bahsediyorum.
Aynı zamanda bakanlığımızın başlattığı ‘Harika Çocuk Yasası’nın tekrar aktive olması var. O konuda da çalışıyoruz. Tüm bunları yaptıktan sonra geleceğin sanatçılarına yol açmış olacağız. Ülkemiz sadece birkaç ilden oluşmuyor. Ülkemiz genç nüfusu olan kalabalık bir ülke. Bu şehirlerin her biri birbirinden daha önemli. Biraz daha imkan bulan, daha az imkan bulan illerimiz var. Orada yaşayan insanlar diğer illerde yaşayanlardan daha az şanslı olmamalı. Bunun için büyük bir çabanın içindeyiz.
Programın podcastlerine linkten ulaşabilirsiniz.
Haber Kaynağı