Barış Boyun çetesine yeni iddianame: Uluslararası bağlantılar, Daltonlar ayrılığı ve gençlik propagandası

Barış Boyun çetesine yönelik hazırlanan yeni iddianame, çetenin Daltonlar ayrılığı, uluslararası bağlantıları ve adli süreçlere müdahale etme çabalarını ortaya koydu. İddianamede yer alan şüpheliler için bin 281 yıla kadar yıl hapis cezası talep edildi. Haber: Ökkeş Taşkın

Barış Boyun çetesine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı yeni iddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Çete üyelerine toplamda bin 281 yıl ceza istendi.

Marmara Cezaevi (Silivri) yerleşkesinde 23 Şubat 2026’da başlayacak olan davanın bir ay sürmesi beklenirken, çetenin, “uyuşturucu ve silah ticareti”, “kasten öldürme”, “tehdit” ve “yağma” eylemlerine kadar 120'nin üzerinde suça konu eylemi gerçekleştirdiği iddia edildi.

İddianamede, çetenin hiyerarşik yapısı, polisten kaçış taktikleri, iletişim kurma biçimleri, finansal kaynakları ve propaganda yöntemleri gibi birçok konu da yer aldı.

Çetenin ayrıca, uluslararası alanda faaliyet göstererek Sırp mafya gruplarıyla işbirliği yaptığı ve Sırp Suç Örgütü Skaljari'nin lideri Jovan Vukotic cinayetini taşeron olarak işlediği de öne sürüldü.

304 KİŞİ ŞÜPHELİ

167 kişinin şikayetçi olduğu belirtilen iddianamede, aralarında çetenin lideri Barış Boyun, tutuklu ve adli kontrollünün de bulunduğu 304 kişi şüpheli sıfatıyla yer aldı.

ÇETENİN HİYERARŞİK YAPISI

Soruşturmada çetenin hiyerarşik yapısına da yer verilirken, Barış Boyun'un çete içinde lider olduğu ortaya konuldu.

Çete yapılanmasının temelini, lider ve yöneticiler tarafından verilen talimatların alt kadroya iletilerek suç faaliyetlerinin icra edilmesi oluşturdu.

Çete üyelerinin lider ve yöneticilere mutlak bir bağlılık ve itaat gösterdiği, talimatlara harfiyen uyduğu belirlendi. Lider ve yöneticilere hitap şeklinin "abi" olması da bu hiyerarşik yapıyı gözler önüne serdi.

Çete içi iletişimin net bir emir-komuta yapısı içinde gerçekleştiği, bu durumun örgütün hiyerarşik yapısının yumuşak bile olsa olmazsa olmazı olduğu vurgulandı.

ÇETENİN İLETİŞİM ARACI

Soruşturma dosyasında çetenin, bir iletişim sistematiği, savunma ve bilgi toplama sistematiği kurduğu da tespit edildi.

Çetenin silahlı eylemlerden önce yurt dışındaki lider ve yöneticilerin telekonferans yöntemiyle üyelerle bir araya gelerek eylemlerle ilgili görüşmeler yaptığı belirlendi.

Eylem görüşmelerinin normal telefon üzerinden tespit edilmemek amacıyla yapılmadığı da elde edilen iletişim tespit tutanaklarıyla ortaya çıktı.

AVUKATLAR ARACILIĞIYLA TALİMAT

Soruşturmada dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise örgütün adli süreçlere müdahale etme çabaları oldu.

Çete yöneticilerinin talimatıyla, yakalanan üyelerine karakola veya emniyete götürülmeden önce avukatların gönderildiği tespit edildi.

Avukatlar aracılığıyla çete üyelerine hangi şekilde ifade vereceklerinin talimatı iletildi ve üyelerin bu talimatlar doğrultusunda hareket ettiği iddianamede yer aldı.

Yakalanan örgüt üyelerinin, örgüt hiyerarşisinden duydukları korku nedeniyle beyanda bulunamadıkları da öne sürüldü.

İddianamede, çete yöneticilerinin talimatıyla örgüt üyelerine talimatla ifade vermeye zorladığı tespit edilen avukatlar hakkında da işlem başlattıldığı belirtildi.

ÇETENİN GİZLİLİĞİ

Barış Boyun'un yönettiği silahlı çetenin, kolluk kuvvetlerinin operasyonlarına karşı yüksek düzeyde gizlilik ve tedbir stratejileri geliştirdiği de iddianamede yer aldı.

Çete, hem kendi tecrübelerinden hem de medyaya yansıyan polis operasyonlarından ders çıkararak, en az zayiatla atlatmayı amaçlayan önlemler aldı.

Soruşturma kapsamında, çetenin eylemlere giderken, üyelerinin telefonlarından GSM hatlarını çıkardıkları ve iletişim için taşınabilir Wi-Fi cihazları kullandıkları belirlendi.

Çete, bu yöntemle fiziki takip ve dinlemeyi zorlaştırmayı amaçladı.

Çete yöneticilerinin büyük çoğunluğunun kendi adlarına hat kullanmaktan kaçındığı; bunun yerine başkasının adına çıkarılmış hatları veya yabancı ülke hatlarını tercih ettikleri de soruşturma dosyasında yer aldı.

Şüphelilerin genel olarak üçüncü şahıslar veya yabancı uyruklu kişiler adına kayıtlı hatları kullandığı, bu durumun dinleme raporlarında yer aldığı belirtildi.

Ayrıca çete üyelerinin, takibi güç olan WhatsApp ve FaceTime gibi şifreli programlar üzerinden haberleşmeye çalıştığı da öne sürüldü.

Telefon kullanan çete üyelerinin, tedbir amacıyla sürekli GSM hattı değiştirdiği de tespit edilen gizlilik önlemleri arasında yer aldı.

ÇETENİN POLİSTEN KAÇIŞ TAKTİĞİ

İddianamede, çete üyelerinin sürekli silahlı gezmeleri ve çeşitli suçlardan kayıtlarının bulunması nedeniyle polis uygulamalarından daimi olarak kaçtıkları belirlendi.

Çetenin üyeleri, herhangi bir yerde polisin uygulama yaptığını görmesi, haber alması ya da denk gelmesi durumunda, diğer üyelerini arayarak durumu bildirme mekanizması kurduğu ve bu durum kaçış stratejisinin önemli bir parçasını oluşturduğu belirtildi.

İddianamede, yakalama kararı olan çete elemanlarının yakalanmasını engellemek amacıyla, yanlarında bekçi veya polis memurlarını taşıdıkları dahi anlaşıldığı vurgulandı.

ÇETENİN FİNANSAL KAYNAĞI

İddianamede, liderliğini Barış Boyun'un yaptığı çetenin sürekliliğini sağlamak amacıyla başta İstanbul olmak üzere, “silah ticareti”, “uyuşturucu madde imal ve ticareti”, “hırsızlık”, para karşılığında “kasten öldürme” ve “yağma” gibi suçlardan finansal kaynak sağladığı da ileri sürüldü.

İddianamede, çetenin, uyuşturucu trafiğini yönetmek için Bahadır Akdağ ve Tolga Gültepe’yi görevlendirdiği, silah ticaretinin başında ise Barış Boyun’un ağabeyi Zafer Boyun’un bulunduğu öne sürüldü.

DALTONLAR AYRILIĞI: İÇ ÇATIŞMALAR BAŞLADI

Soruşturma dosyasında çetenin daha önce düzenlenen iddianameler sonrasında örgütün yapısında önemli değişiklikler yaşandığı da belirtildi.

İddianamede, çete içinde yönetici pozisyonunda olan Bahadır Akdağ ve Beratcan Gökdemir'in liderliğindeki "Daltonlar" olarak bilinen kanatın, Barış Boyun çetesinden ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği belirtildi. Bu ayrılığın ardından her iki çete arasında sürekli olarak silahlı eylemlerin yaşandığı belirlendi.

İddianamede, bu iç çatışmalar ve yeni yapılanma da başsavcılığın yeni soruşturma konusu oldu.

ÖLÜM TEHDİDİ

Çete üyelerinden alınan ifadelerde, şüphelilerin örgüt avukatlarının zoruyla ifade vermeye çalıştığı ve ceza infaz kurumundaki örgüt üyelerinin hesaplarına örgüt avukatları aracılığıyla zorla para yatırıldığı da tespit edildi.

Ayrıca "etkin pişmanlıktan" yararlanmak isteyen çete üyelerinin ailelerinin ölümle tehdit edildiği iddianamede yer aldı.

ULUSLARASI FALİYETLER

Ayrıca Barış Boyun çetesinin, Avrupa'da uyuşturucu ticareti yaptığı Sırp Suç Örgütü Kavaka'dan taşeronluk hizmeti aldığı iddianamede yer aldı.

Soruşturma dosyasındaki bir diğer ayrıntı ise Barış Boyun çetesinin Kavaka grubuyla işbirliği yaparak, rakip çete Skaljari’nin lideri Jovan Vukotiç’i 8 Eylül 2022'de İstanbul Şişli’de öldürdüğü iddia edildi.

SOSYAL MEDYA PROPAGANDASI

İddianamede, çetenin belirgin farkının üyelerini 15-20 yaş aralığındaki gençlerden seçiyor olması da vurgulandı.

Bu gençlerin bilgisayar oyunları ve internet dizilerinden etkilenerek çeteye katıldığı, çete içinde "Kamikaze Dronu" gibi kullanılarak hiçbir ayrım gözetmeksizin silahlı eylemleri gerçekleştirdikleri tespit edildi.

İddianamede, Barış Boyun çetesi üyelerinin, Facebook, Instagram ve TikTok gibi platformlarda "İstanbul'un sefiri, “Sokakların hakimi”, Barış isteyen Boyun eğecek" gibi paylaşımlar yaparak kara propaganda yaptıkları belirtildi.

Bu paylaşımlarla, suça meyilli genç kitleyi etkileyerek çeteye katılım sağladıkları vurgulandı.

MANEVİYAT SÖMÜRÜSÜ

Soruşturma dosyasında, çetenin suçtan elde ettikleri gelirle doğal afet bölgelerine yardım kamyonları gönderdiklerine dair paylaşımlar yaptığı belirlendi.

Bu paylaşımlarla çetenin insanların maneviyatını sömürdüğü ve kamuoyunun çete üzerindeki bakış açısını yumuşatmaya çalıştığı da belirlendi.

YURT DIŞINA KAÇTILAR

Ayrıca iddianamede yer alan bilgilere göre; çete lideri Barış Boyun'un yöneticiler Bayram Demir ve Beratcan Gökdemir ile birlikte Gürcistan'a kaçtığı belirtildi.

Takip ve operasyonlar sonucunda, kırmızı bültenle aranan Barış Boyun ile birlikte yöneticiler Bayram Demir ve Tolga Gültepe'nin 22 Mayıs 2024 tarihinde İtalya'da tutuklandığı belirlendi.

Çetenin diğer önemli isimleri olan Bahadır Akdağ ve Zafer Boyun'un ise halihazırda cezaevinde tutuklu bulunduğu kaydedildi.



Haber Kaynağı