Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Usrula Von Der Leyen'le Ankara'da görüştü. Görüşmenin ana gündemi Suriye'deki durumdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelenin altını çizerek, "Suriye'nin geleceğinde PKK ya da DAEŞ'e yer yoktur" dedi. Von Der Leyen de Türkiye'nin bölgedeki rolüne dikkat çekerek, "Meşru güvenlik kaygıları karşılanmalı" dedi. AB mülteciler için Türkiye'ye 1 milyar euroluk ek kaynak da tahsis etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ursula von der Leyen, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. Son gelişmeler Türkiye'nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir." ifadelerini kullandı.
Başkan von der Leyen ve heyetiyle görüşmelerin öncelikli gündeminin ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlar olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini vurguladım." dedi.
ESAD SONRASI SURİYE'DE YENİ DÖNEM Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin ve AB'nin Suriye'nin istikrarına ve güvenliğine verdiği önemin altını çizdiğini belirten Erdoğan, "Bugünkü görüşmemizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye'nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi konusunda hemfikir olduğumuzu gördük." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık bir milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız." diye konuştu. "SURİYE TEK BAŞINA AYAĞA KALKAMAZ" Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkmasının mümkün olmadığını belirten Erdoğan, "Suriye'nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye'nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor." ifadelerini kullandı. Şam Büyükelçiliği'nin 12,5 yıllık aranın ardından cumartesi günü yeniden faaliyete geçtiğini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin Suriyeli kardeşlerine desteğe devam edeceğini vurguladı."SURİYE TERÖR YUVASI OLMAKTAN ÇIKARILMALI" Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DAEŞ, gerekse de PKK ve uzantılarıyla mücadele görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir. Yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DAEŞ'e ne de PKK ve türevlerine yer yoktur." "SURİYE'DE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA HAZIRIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "13 yıllık insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz. Bu desteğin Suriye'de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde orta ve uzun vadeli, kapsamlı ve sürdürülebilir olması çok mühimdir. Suriye'nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyette bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız. " dedi.GAZZE'DE SON DURUM Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Gazze'ye de değinerek, "Kışın gelmesiyle birlikte Gazze'deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce ruhumun ruhu dediği üç yaşındaki torunu Rim'i gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan'ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabb'im torunuyla birlikte cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. İsrail saldırılarında can veren 50 bin Gilistinlinin neredeyse tamamını Rim gibi çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturuyor. Sayın Başkan ile görüştüğümnüzde Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avruplalı dostlarımızın Netanyahu hükümetine baskı yapması gerektiğini vurguladım." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer satır başlıkları ise şöyle: "Ukrayna'da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım. AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Aday ülke olrak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonu'nun da sayın Von Der Leyen'la gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum. İki gün sonra yapılacak zirvede ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, gümrük birliğinin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum."VON DER LEYEN: EN ÜST DÜZEY BÜROKRATIMIZ GÖNDERİLECEK Ortak basın toplantısında söz alan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, "Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Kritik dönemde Suriye'ye vereceğiniz destekten bahsettiniz. Bizimde en üst düzey bürokratımız bölgeye dönecek. Şu anda adımları artırmalıyız. Erken biçimde temel hizmetlerin ve altyapı hizmetlerinin sağlanması için çalışmalıyız. İnsani yardımı 160 milyon euroya çıkardık. İnsani yardım köprüsü de kuruldu ve ilk teslimat bu hafta gerçekleşecek." diye konuştu. SURİYE'YE DÖNÜŞLER GÜVENLİ VE ONURLU OLMALI Türkiye'nin istikrar için önemini vurgulayan von der Leyen, "Esad rejiminin yıkılması Suriyelilere geri dönme ve hayatlarını yeniden inşa etme ümidi veriyor. Ancak tabii ki çok dikkatli hareket etmek gerekiyor. Bütün geri dönüşlerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte çalışarak gerekli koşulların sağlandığından emin oluyoruz. "TÜRKİYE'NİN ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ" Türkiye'nin istikrara kavuşmada çok önemli rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini de anlamak gerekiyor. Bugün aynı zamanda Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri değerlendirme fırsatımız oldu. Bizim ilişkimiz karmaşık olduğu kadar zengin bir ilişki. Aynı zamanda ileri doğru devam eden bir ilişki. Ekonomik ilişkimiz her zamankinden güçlü. 206 milyar euroluk ticaret hacimini artırmak istiyoruz. Niyetimiz ileriye taşımak ve güçlendirmek."İLAVE 1 MİLYAR EURO TAHSİS EDİLDİ" Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşleri de dâhil olmak üzere göç ve sınır yönetimine katkıda bulunacağını belirten Von der Leyen, "Türkiye'nin sürekli ve daima milyonlarca kişiye ev sahipliği yaptığını biliyorum. Biz de bu çabanızda sizin yanınızada durduk. 2011 yılından bu yana AB, neredeyse 10 milyar euroyu mültecilerin ve ev sahibi toplumun desteklenmesi için sağladı. İlave 1 milyar euro 2024 için tahsis edilmiş durumda. Mültecilerin sağlık sistemini ve eğitim çalışmalarını destekleyecek. Aynı zamanda göç ve sınır güvenliği ile gönüllü geri dönüşlere odaklanacak. Sahada gelişmeler devam ettikçe bu 1 milyarı Suriye'deki ihtiyaçlar ortaya çıktıkça onlara da tahsis edebiliriz." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE KİLİT BİR ORTAĞIMIZ" Von der Leyen sözlerini şöyle noktaladı: "Türkiye gerçekten göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız. Sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerek."