Antalya'da yaşayan Nilşad Parmaksız 16 yaşında biyolojik annesinin farklı biri olduğunu öğrenince, 33 yıl boyunca annesini aradı. Annesine ait olduğunu düşündüğü mezar, mahkeme kararıyla açıldı ve yapılan DNA testi sonucunda yüzde 99,99 uyum sağlandı.
Antalya'da yaşayan 49 yaşındaki Nilşad Parmaksız, 16 yaşındayken biyolojik annesinin, nüfustaki Emel Parmaksız değil, Münibe Nilsun Pekcan olduğunu öğrendi.
Parmaksız, 1975 yılında tanışan Münibe Nilsun Pekcan ile babası Mehmet Kürşat Parmaksız'ın dini nikahla birlikte yaşadığını, 1976 yılında Amasya Ruhi Tingiz Devlet Hastanesi'nde dünyaya geldiğini anlattı.
Doğumdan kısa süre sonra çift ayrıldı.
Nilşad Parmaksız'ın nüfus kaydına ise babasının resmi nikahlı eşi Emel Parmaksız'ın ismi annesi olarak yazıldı.16 yaşında biyolojik annesinin farklı biri olduğunu öğrenen, yıllar boyunca Münibe Nilsun Pekcan'ı arayan Parmaksız, annesinin adının nüfus cüzdanına yazılması için Antalya 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
Mahkemeye sunulan İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü raporunda, Türkiye genelinde yapılan MERNİS sorgulamasında, Münibe Nilsun Pekcan adına doğrudan bir kayıt bulunmadığı ancak Emin Necdet ve Vahide Nurunnisa'dan olma, 13 Kasım 1958 doğumlu, aynı isimde benzer bir kayda rastlandığı bildirildi.
Mahkeme, ölü olarak kayıtlı Münibe Nilsun Pekcan'a ait ölüm belgesinin istenmesine karar verdi.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yanıtta, Beyoğlu ilçesinde tescilli ölüm vukuatına ulaşıldığı ancak dayanak belgesine arşivde ulaşılamadığı belirtildi.Nilşad Parmaksız, söz konusu kaydın annesine ait olduğunu düşündüğünü ve mezarın açılarak DNA örneği alınmasını talep etti.
Mahkeme talebi kabul etti ve temmuz ayında Nevşehir'de bulunan mezardan alınan örnekler incelendi.
Yapılan DNA testinde, Parmaksız ile mezardaki kişi arasında yüzde 99,99 uyum tespit edildi.33 yıldır annesini aradığını belirten Nilşad Parmaksız, şunları söyledi:
"16 yaşında gerçeği öğrendiğimde çok şaşırmıştım ama yaşımın etkisiyle herhangi bir şey hissedemedim.
Zaman geçtikçe bu konuyu araştırmak, annemi bulmak istedim ve mahkemeye müracaat ettim.
Annemin yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordum. 'Doğu'da yaşıyor', 'Ölmedi', 'İntihar etti' ya da 'Öldürüldü' diyenler oldu.
Karmakarışık duygular içindeydim. Birkaç avukatla görüştüm ama uzun süre sonuç alamadık.
Şimdi artık bu süreci yeni yeni tamamlıyoruz."Tek isteğinin kimliğinde annesinin adının yazması olduğunu kaydeden Parmaksız, "Adım Nilşad, annemin adı Nilsun, babamın adı ise Kürşat. Annemin 'Nil'inden, babamın 'Şad'ından oluşmuş. Aşk çocuğuyum ama kendi anneme dair hiçbir şey bilmiyorum. Hem annemi hem de kendi hayatımı bulmak istedim. Güzel bir şey olur diye düşündüm ve bu yola çıktım. Annemin, ölmüş olsa bile, nüfus cüzdanımda yer almasının onun en doğal hakkı olduğunu düşündüm. Ben onun kızıyım." diye konuştu.